1924 doğumlu Marlon Brando'nun oyunculuk serüveni New York'ta eğitim almasıyla başladı. 20 yaşındayken 'I Remember Mama' isimli oyundaki performansıyla Broadway'in 'en çok ümit vaat eden' oyuncusu seçildi. 1950 yılında 'Erkekler' filmi ile sinemaya atılan aktör, 1957'de 'Sayanora' filmindeki performansıyla Oscar kazandı. '1972'de 'The Godfather' filmiyle bir kez daha kucakladığı altın heykelciği, Sacheen Littlefeather adlı Kızılderili bir oyuncuya hediye ederek tarihe geçti.
HAYATI FİLM GİBİYDİ
Brando'nun hayatının acılarla yüklü bir öyküsü vardı. 1990 yılında oğlu Christian, kız kardeşi Cheyenne'in sevgilisi Dag Drollet'i öldürdü ve 10 yıl hapse mahkum oldu. 1995'te ise kızı Cheyenne intihar etti. Usta oyuncuya ömrünün son demlerinde hayatını birleştirdiği üç kadın yerine Filipinli hastabakıcı Angela Borlaza baktı. Soranlara Brando ile aralarında büyük bir aşk olduğunu söyledi. Hem Brando'nun servetini yedi hem de dostlarıyla arasını açtı. 1 Temmuz 2004'te Marlon Brando hayata gözlerini kapadı ama ölüm nedeni açıklanmadı.
MİRASI PAYLAŞILAMIYOR
Ardında 21.6 trilyonluk bir servet bırakan aktörün mirası yakınları arasında kriz yarattı. Los Angeles Yüksek Mahkemesi'nin vasiyetname üzerinde yaptığı incelemeye göre; 3 milyon dolarlık özel mülk ve Tahiti'deki 18.6 milyon dolarlık mercan adasının, aktörün 10 çocuğu arasında paylaşılması gerekiyor. Ancak, Brando'nun ölümünden sonra Beverly Hills'te birlikte yaşadıkları evden kovulan Angela Borlaza, Brando ailesinin yakasından düşmüyor. Şu ana kadar tam 6 kez dava açan kadın, 2 milyon dolarlık tazminat aldı. Brando'nun vasiyetini yerine getirmekle sorumlu olan Mike Madavoy ve Larry Dress; Borlaza'nın para koparma çabalarının süreceğini söylüyor.
"En büyük sefalet, ünlü ve servet sahibi olmaktır" diyen Hollywood'un 'baba'sı Marlon Brando, iki yıl önce hayata gözlerini yummasına rağmen bu sefaletin esiri olmaktan kurtulamadı.
|